Ğorğoras (Eğridere)

Köyü Tarihçesi

Bu köy Trabzon’un Çaykara ilçesine bağlı olup, 40°43'59.20"N enlem ve 40°15'27.08"E boylam noktası çevresinde bulunan bir köydür. İlçe merkezinin güneyinde yer alan bu köy, ilçeden yaklaşık olarak 4 km uzaklıkta bulunmaktadır.

Mahalleler
Köyün mahalleleri
Ağulos veya Lağulos (Işıklı)
İfteron (Ayvalık)
Kampoz (Ovacık)
Kapan (Kaban)
Lemetos (Fındıklı)
Vasilaç (Camicivarı)
Panağulos (Serinsu) veya Koronto
Potameya (Dere mahalle)
Şersa (Şirin) gibidir.

Mezireler
Köyün mezireleriı ise, Harğbaşı, Hartcan, Kamenoraş, Kalusa, Kukulasuyu, İspentam,Oksoti, Tsaluka, Zerdabatsiha'dan oluşmaktadır.

Yaylalar
Yaylamız ise, Tsaxmut ve Likoraşi'dir. Yeni adı : Kurtdağı Yaylasıdır

TARİHÇE

Ğorğoras, eskiden birkaç büyük ve dağınık mahalleyi içeren “Paçan” adıyla Tahrir Defterlerine kaydolan köyün bir mahallesi durumundaydı. Ancak yine de, 1486 yılına ait Tahrir Defterlerinde adı ayrı olarak geçmektedir.

Bu köyün ilk sakinleri, Çaykara ilçesinin diğer köylerinde de olduğu gibi, Hristiyan Rumlardan oluşmaktaydı. Daha sonra bölgede bulunan diğer köylerle birlikte, aynı zaman dilimi içerisinde zorla Müslümanlaştırıldıkları, hem Osmanlı hemde Yunan kaynaklarından anlaşılmaktadır. Ayrıca, son zamanlarda ortaya çıkan bazı objektif Türk kaynaklarından da, Müslümanlaştırma faaliyetleri ile ilgili bilgilere ulaşmak mümkün olmaktadır. Bu yöndeki kaynaklara, Müslümanlaşma yöntemleriyle ilgili olarak, köylerdeki söylenceler de eklenebilir.

Bu köye ait Müslümanlaşmanın izlerini, aşağıda bulunan Osmanlı Tahrir Defterleri kayıtlarından alıntı tablolardan izleyebilmek mümkündür. Bu konuda nüfus hareketleri önemli verilerdir.

Yıl 1486

Köy adı

Hristiyan hane

Müslüman hane

Mücerred, dul, yamak, vb. birlikte toplam nüfus

Ğorğoras

48

0

249

1486 yılında Ğorğoras köyünde 48 hane (yaklaşık 249 kişi) yaşamakta ve bunların toplamı Hristiyan nüfustan oluşmakta olduğu görülmektedir.

Yıl 1515

Köy adı

Hristiyan hane

Müslüman hane

Mücerred, dul, yamak, vb. birlikte toplam nüfus

Ğorğoras

31

4

247

Bu tablodan, aradan geçen 29 yılda, yani 1515’e gelindiğinde, bu köyün nüfusunun 48 haneden 35 haneye düştüğü ve bu hanelerin 4’ünün Müslüman olduğu anlaşılmaktadır.

Yıl 1553

Köy adı

Hristiyan hane

Müslüman hane

Mücerred, dul, yamak, vb. birlikte toplam nüfus

Ğorğoras

60

0

378

Yukarıdaki tabloya göre, aradan geçen 38 yılda Ğorğoras köyü yine toparlanmayı başarmış, nüfusunu artırmış gözükmektedir. 1515 yılında 35 hane olan bu köy, 38 yılda 60 haneye çıkmıştır. Bu arada, bir önceki tabloda gözüken Müslüman 4 hane, ya eski dinine geri dönmüş veya köyü terk ettiği anlaşılmaktadır.

Yıl 1583 (Hasan Umur’a göre)

Köy adı

Hristiyan hane

Müslüman hane

Mücerred, dul, yamak, vb. birlikte toplam nüfus

Ğorğoras

83

9

460

Yukarıdaki tabloda, aradan geçen 30 yıllık bir zaman dilimi içerisinde, köyün nüfusu 60 haneden 92 haneye yükselmiş olduğu ve bu hanelerin 9’unun Müslüman hanelerden oluşmuş olduğu görülmektedir.

Daha sonraki yıllarda, yavaş yavaş Müslümanlaştırılan köyde, yeni dini kabul etmeyen hanelerin köyü terk etmek zorunda bırakıldıkları, bir sonraki tabloda açıkça görülecektir.

Yıl 1681

Köy adı

Hristiyan hane

Müslüman hane

Mücerred Nüfus

Toplam nüfus

Ğorğoras

0

22

 

110

Bu son tabloya göre, artık bu köyde hiç Hristiyan kalmamış, yeni dine geçmek istemeyenlerin de köyü terk etmeye zorlandıkları ve bu yüzden köyün nüfusunun önemli oranda düştüğü gözlenmektedir. Bir önceki tabloda 92 hane olarak gözüken Ğorğoras, yaklaşık yüz yıl sonra 22 haneye kadar düşmüştür.

Müslümanlığı bölgeye yaydığı iddia edilen zatlardan birisi olan Saçaklızade Osman adlı kişi ile ilgili verilen bilgiler de oldukça kısıtlı ve birçok muammayı da barındırmaktadır. Örneğin, Maraş İl Yıllığına göre bu zat 1484’te doğmuş, 1541 yılında ise ölmüştür. Yani henüz ölmüş olduğu yıllarda, Müslümanlaşma daha çok yeni başlamış olduğu görülmekle birlikte, bu zatın Kahramanmaraş’tan gelmiş olduğu da kesin değildir. Bazılarına göre, Of’tan Kahramanmaraş’a göç etmiş bir ailenin ferdi olarak, tekrar memleketine geri dönmüş ve burada İslâm’ı yaymaya çalışmıştır. Ancak Hasan Umur’a göre, Müslümanlığı bölgeye yayanın bu zat olmadığı, bu işi yapanların, Hristiyanlıktan Müslümanlığa dönen ve isim değiştirerek Süleyman, Murat ve İskender adını alan üç Paçanlı kişilerdir.

İster Saçaklızade Osman ister Süleyman, Murat ve İskender üçlüsü olsun, sonuçta iki üç kişinin aynı zaman dilimi içerisinde bütün Of ve civarı köylere ulaşması ve buralara İslâm’ı yaymaya çalışması mümkün değildir. Bu gibi muamma bilgiler, yapılan haksızlıkların, işkencelerin, öldürmelerin üzerini örtmek için ortaya atılan safsatalar olduğu anlaşılmaktadır. Zaten Tahrir Defterleri kayıtlarından, aynı anda, bütün köylerde bir baskın ve dayatma ve bunun sonucunda da bir nüfus hareketliliği yaşandığı açıkça ortaya çıkmaktadır.

Bölgeden göçe zorlanan bir ailenin mensubu olan Kandilaptis’in yazdığı “Ta Fitiana” kitabına göre; Müslümanlığı kabul etmedikleri için köylerini terk etmek zorunda bırakılan aileler veya kişiler, bütün diğer köylerden (Ğorğoras, Fotinos, Holayisa, Paçan, Okene, vb.) kovulanlarla birlikte yollara düşerek, neticede Gümüşhane’nin Şiran ilçesi civarında bir köy kurarak yerleşebilmişlerdir. O zamanlar bütünü Of’lu olarak bilinen bu aileler, kurdukları yeni köylerine, “Ofluların yeri” anlamına gelen “Ofitiananton” adını verdiler. Daha sonra kelime kısaltılarak deforme olmuş ve neticede “Fitiana” şeklini almıştır. Fitianalılar daha sonra kurdukları yeni köylerinden de Rusya taraflarına göç etmek zorunda kalmışlar. Orada bir süre barınabilen Fitianalılar (eski Çaykaralılar), netice itibarıyla Yunanistan’a son göçlerini gerçekleştirebilmişlerdir. Denebilir ki; bugün Yunanistan’da yaşayan Hristiyan Fitianalılar, bugünkü Müslüman Çaykaralılarla sadece etniste bağlamında değil, aynı zamanda aile bağlarına dayalı bir akrabalıkları mevcuttur.

Müslümanlığın tamamen kanıksanması

Müslümanlığa geçiş kayıtlarda görüldüğü gibi (1681) aynı tarihlerde gerçekleşmemiştir. Çaykara ve genel olarak Of civarı köylerde, Müslümanlık epey sonraları ve yelpaze şeklinde kanıksanabilmiştir. Buna örnek olarak; eski cami binaları veya cami kalıntılarıyla toplu Müslüman mezarlıklarının bulunmayışı verilebilir. Ayrıca, Pontos Arşivi’nin hazırladığı “Trabzon Kilisesi” adlı kitaba göre; Rusların Trabzon’u işgalleri sırasında (1916-1917), Trabzon Metropoliti Hrisanthos’u ziyaret eden 300 civarında Oflu bir heyet, kendileri ile birlikte bölgelerinin de Hristiyanlığa geri dönmeye hazır olduklarını bildirmiş, fakat Hrisanthos bunun için henüz zamanın gelmediğini kendilerine söyleyerek, onları geri çevirmiştir. Bundan da anlaşılacağı üzere, demek ki o zamana kadar İslâm dini, henüz toplumun tamamı tarafından kanıksanmamıştı.

Ayrıca Cumhuriyet öncesi, bütün Karadeniz’de yer yer cereyan eden ulusal direnişlere, Ofluların da katıldığı, bazı kayıtlardan anlaşılmaktadır. Örneğin Hasan Umur, Of Tarihi kitabının 8. sayfasında aynen şunları yazmaktadır; “Ve yine bu fermanlar tetkik edilirken, ibretle görülecektir ki; İmparatorluğun düşmesiyle, umumi ahlak da bozulmuş, saf ve temiz ahlaklı ve yüksek seciyeli eski kahraman ruhlu ecdadın yerlerini müfsit ruhlu çapulcular alıp, memleketi hercümerç içerisinde bırakmışlardır. Bunun neticesi olarak da, hilekâr müftiler, desisekâr imamlar, zalim ve gaddar hacılar, bazı şakiler ile beraber vatan evlatlarına karşı reva gördükleri zulümler, tüyler ürpertecek kadar fecidir”. Demek ki, Cumhuriyete kadar civarda yaşayan toplum, henüz ulusal bilincini de yitirmemişti. Zaten bu konuya yönelik Yunan kaynakları da mevcuttur.

Ğorğoras kelimesinin etimolojisi

Bölge toponomisinin etimolojisine başlamadan önce, bölgede konuşulan Rumcanın etimolojik sistematiği hakkında biraz detay bilgi vermeye çalışayım. Çünkü her dilin, yaşadığı tarihsel süreç içerisinde, etkileşim durumuna ve etkilendiği dillere göre bir gelişim, değişim veya deformasyon yaşar. Buna göre hangi kelimenin nasıl bir şekil alabileceği, ne gibi bir deformasyona uğrayabileceğini anlayabiliriz.

Özellikle Helence, Yunanca veya Rumca dili ile ilgili bilim dünyasının bildiği ve adına “Çitakismos” verdiği bir kelime deformasyonu durumu vardır. Bu deformasyon “K, G, Ğ, T, TH, Z, S” harflerinin “C, Ç veya TS” harflerine dönüşmesidir. Ayrıca, yine bu sistematiğe göre, “X veya sert H” harfinin, sonuna “E veya İ” geldiği durumlarda bu harflerin “Ş” harfine dönüşmesi durumu vardır. Ayrıca Helence yer adları veya iki ve daha fazla kelimeden oluşan kelimelerde, kelimelerin başı ve sonundan daha çok sesliler kaybolur. Yukarıda verilen bilgilere örnek olarak önce harflerin “C, Ç ve TS” harflerine nasıl dönüştüğüne bakalım: “Kefali < Çefali=Kafa”, “Kisa < Çisa=Alakarga”, “Kison < Cişon=Sarmaşık”, “Keri < Çeri=Mum” vb. gibi örnekleri onlarca, hatta yüzlerce çoğaltabiliriz. Diğer Çitakismos durumu olan, harflerin “Ş” harfine dönüşmesine örnek olarak; “Xeri-Heri < Şeri, Exi-Ehi < Eşi, Trexi-Trehi < Treşi, vb.” verilebilir. Çitakismos’un içeriği bunlarla sınırlı değildir ancak yarattığı en önemli değişiklik bunlardır. Bu durumun örneklerini, aşağıdaki etimolojik verilerden de anlayacaksınız. Ayrıca, bütün sistematiği kullanarak varacağımız sonuçlar, her şeye ragmen doğru da olmayabilir. Burada, özellikle anlamlar ve anlamlarla ilgili olarak yerin özellikleri de dikkate alınmalıdır. Örneğin, engebeli arazinin adı “düzlük” gibi olursa, burada bir sorun var demektir. Ancak Rumca veya Helence toponomi sistematiğinde rastlanan ironik bir isimlendirme (bir anlamın tam tersi bir anlamla değiştirilmesi) mevcuttur. Örnek olarak Aksenos Pontos = Hırçın deniz (Karadeniz) için tam tersi, Efksinos Pontos = Uslu deniz ismi verilmiştir.

Ğorğoras
1. Hel.: γοργό (ğorğo) + ρέας (reas) > γοργορέας (ğorğoreas) < γοργοράς (ğorğoras). Eril olan kelimenin son şeklinde, iki sesliden (ea) ilkinin kaybolması durumu mevcuttur.
Anlam: hızlı ırmak, hızlı dere. Köyün Türkçe adı da yaklaşık tercümeden ibaret olup, Eğri dere olarak verilmiştir. Tercümeden esinlenerek yapılan isimlendirmeler, bölgede çok rastlanan bir durumdur. Ancak tamamen tercüme üzerinden kelimenin kökenine bakacak olursak, önümüze aşağıdaki gibi bir şekil çıkar:
2. Hel.: γορό (ğoro) + ρεάς (reas) > γορορεάς (ğororeas) > γοροράς (ğororas).
Anlam: eğri ırmak, eğri dere. Bu ikinci seçenekte kelimenin ortasına bir “ğ” harfi eklenmiş, yukarıdakisi gibi iki sesliden (ea) birisi de kaybolmuş gözükmektedir. Ancak birinci seçenek, daha kesin gibi gözükmektedir.
Eşişim: ğorğopotamos / Fthiotida / Yunanistan

Mikrotoponimler

Ağulos, Lağulos
1(ağlaos) ağlaos < ağulos. Bu kelimeyi “lağulos” gibi telaffuz edenler olsa da, aslı Ağilos veya Ağulos gibidir. Biz yine de ikinci seçeneği de vermeye çalışalım.
2. Hel.: ήλιο + αγλάος (ilio + ağlaos) < ilağlaos < lağulos. Bu ikinci seçenekte kelimenin anlamına sadece güneş ekleniyor.
Anlam: 1. ışıklı, parlak, ışıldayan. 2. Güneşle ışıldayan. Zaten burası bir mahalle olup, adı da Türkçeye “Işıklı mahallesi” olarak çevrilmiştir.
Eşişim: ağleas

Hacaliklerthi
Arap.: hacı + ali, Pont.: κλερθί (hacı + ali + klerthi) < hacaliklerthi.
Anlam: Hacı Ali’nin kızılağacı.
Eşisim: benzerine rastlanmamıştır.

Harğbaşı
Pont.: χάργι (Xarğı) + Türk.: başı < xarğbaşı < hargbaşı. Bazıları da bu ismi “harbaşı” olarak da kullanmakta ve yazmaktadır.
Anlam: hendek başı, hendeğin başlangıç noktası. Zaten burada bir su hendeği vardı ve çayırları sulamak için her defasında suyu açmak ve kapamak adına birisi görevlendirilirdi.
Eşisim: benzerine rastlanmamıştır.

Ğurğulina
Hel.: γοργό (ğorğo) + γούλα (ğula) > γοργογούλα (ğorğoğula). Kelime anlam olarak “hızlı boğaz”, yani hızlı yiyen anlamında olup, dişil kullanıldığında “γοργογούλενα (ğorğoğulena)” gibi bir format kazanır. Bu kelimenin dişil olduğu ve “o” harflerinin genelde “ou, u” formatına dönüştüğü göz önüne alınırsa, rahatlıkla “ğorğoğulena” nın ğurğulina olduğu anlaşılmaktadır.
Anlam: hızlı boğazı olan kadın, hızlı yiyen kadın.
Eşisim: Ğurğuletos Vasilios / Egeo / Akhea / Yunanistan. Bu isim, ğurğulina kelimesinin eril soyadı formatıdır. Sokak adı olarak kullanılmaktadır. Ğurğulina bölgesi, eskiden boğaz şeklinde ve keskin bir eğimle köye girişi sağlayan bir geçite sahip olduğundan da bu isim verilmiş olabilir. Bu durumda, “Eğri geçit” anlamı da taşıyabilir.

İfteron
Hel.: φτερόν (fteron) ve Türkçeleşmiş ağızla İfteron. Çünkü Türkçede, iki sessizle başlayan Helence kelimeler, genelde başlarına veya ortalarına bir sesli konarak telaffuz edilir. Fteri < İfteri, Smarida < İzmarit < Sparti < İsparta, vb. gibi. Bu, Türkçede iki sessizle başlayan kelimenin bulunmayışından kaynaklanmaktadır. Bu kelime, benzeri olan “Fteri” veya Türkçeleşmiş telaffuz haliyle “İfteri”, Helence “Φτέρη” kelimesiyle de ilgili olabilir.
Anlam: Kanat. Burası bir mahalle olup, adı sonradan “Ayvalık Mahallesi” olarak Türkçeye çevrilmiştir.
Eşisim: Ftero / Atina merkez / Yunanistan

İspendam
Hel.: σπένδαμνον (spendamnon) 6624 Karadeniz Rumcasında “σπεντάμι (spentami)”. Türkçeleşmiş ağızla “İspentam”. Burası bir mesire yeridir.
Anlam: Akçaağaç.
Eşisim: Sfentami / Pieria / Yunanistan

Kapan
Hel.: κόπανος (kopanos), κοπάνη (kopani) < kapani.
Anlam: taş, kaya. Burası bir mahalle olup, adı “Kaban Mahallesi” olarak kalmıştır. Bu kelime Türkçeleşmiş telaffuz ve Türkçe yanlış yazım biçimiyle bazen Gaban, Kaban, vb. gibi yazılmakta olup, bazıları tarafından sırt kabanı gibi algılanarak, kelimenin Türkçe olduğu iddia edilmektedir. Halbuki Kaban (bir tür palto) dahi olsa, kelime Helencedir.
Eşisim: Kopanos / İmathia / Yunanistan, Kapaneos / Atina merkez / Yunanistan

Kalusa
Hel.: καλούσα (kalusa) < kalusa. Burası bir mesire yeridir.
Anlam: tellal kadın.
Eşisim: Kalusi / Akhea / Yunanistan

Kamenoraş (Καμενοράχ)
Hel.: καμένο + ράχη (kameno + raşi) < kamenoraşi < kamenoraş.
Anlam: yanık dağ.
Eşisim: benzerine rastlanmamıştır.

Kampoz
Hel.: κάμπος (kampos) < kampos.
Anlam: düzlük yer, düz tarla. Burası bir mahalle olup, sonradan adı “Ovacık Mahallesi” olarak Türkçeye çevrilmiştir.
Eşisim: Kampos / Mesinia, Kampos / Fokida / Yunanistan. Bu isim çok genel bir isim olup, hem Karadeniz, hem genel olarak Anadolu ve Yunanistan coğrafyasında çokça kullanılmaktadır.

Kastan
Hel.: κάστανο (kastano) < kastan.
Anlam: kestane.
Eşisim: Kastania / İmathia, Kastania / Karditsa / Yunanistan

Kastanpera
Hel.: κάστανο (kastano) + πέραν (peran) < kastanperan < kastanpera.
Anlam: kestanenin karşısı.
Eşisim: sadece kestane ile ilgili Yunanistan’da yüzlerce isim mevcuttur.

Katuna
Hel.: κατούνα (katuna) < katuna.
Anlam: küçük ev, baraka, askeri barınak, ufak mahalle.
Eşisim: Katuna / Etoloakarnania, Katuna / Lefkada, Katuni / Selanik Yunanistan

Kırma
türeme çoğul < krema.
Anlam: uçurumlar.

Kontarkambo
Anlam: gönderin dikildiği düzlük.
Eşisim: Kontari / Kozani, Kontari

Koronto
Hel.: κρυον + το (krion + oto) < krionoto < koronto. Buradaki “to” soneki, kelimeye Türkçede “serin-si, siyahım-sı, beyazım-sı, vb.” kelimelerde olduğu gibi özellik kazandırmaktadır.
Anlam: Serin yer. Zaten mahallenin adı da “Serinsu Mahallesi” olarak Türkçeye çevrilmiştir.
Eşisim: Krioneri (Soğuksu anlamında)

Kotakaban
(kota + kopani) < kotakapani < kotakapan.
Anlam: tavukların kayası veya lakap üzerinden Kotaların kayası.
Eşisim: benzerine rastlanmamıştır.

Köhiya
Kelimenin çoğulu olarak “koğhia” < köhiya gibi gelişmiştir.
Anlam: niş, dağ içinde yer alan kapalı ve güneş görmeyen alan, anlam genişlemesiyle sürekli ıslak kalan yer, rutubetli yer, vb.
Eşişim: benzerine rastlanmamıştır.

Kukulasuyu
Kukulas to nero. Birinci kelimenin sonundaki “S” eki, Türkçede “nın, nin” sonekidir. Burası bir mesire yeridir. Burada akan bir kaynak vardır ve çok lezzetli suyu olduğu söylenmektedir.
Anlam: tepeciğin suyu.
Eşisim: Kukula / Larisa, Kukuli

Kusbiliyos
(kos + spileos) < kuspilios.
Anlam: mahküm mağarası.
Eşisim: benzerine rastlanmamıştır.

Kutrothero
kutrotheros < kutrothero. Bu yer ismi, Vahtanç ile Katohori (Çaykara) arasında bulunan bölge için kullanılmaktadır. Bu ismin iki bileşeni olan “kutrizo” ile “theros, therizo” kelimeleri bölge Rumcasında güncel olarak kullanılmaktadırlar.
Anlam: kısa biçilmiş.
Eşişim: benzerine rastlanmamıştır.

Lemetos
lemotos < lemotos.
Anlam: boğazlı, boğazı olan yer. Burası bir mahalle olup, sonradan “Fındıklı Mahallesi” olarak Türkçe adlandırılmıştır.
Eşişim: Lemos

Likoras
(likos) (raşi) likoraş.
Anlam: Kurt dağı.
Eşisim: Likoraş

Mağlakampos
(meğalo + kampos) < meğalokampos < mağlakampos. Bu ismin telaffuzunda “mağakampos”, “makakampos”, vb. gibi formatlara da rastlanmaktadır.
Anlam: büyük düzlük.
Eşisim: Meğalokampos

Marduraçı
Mardouraki. Of ve Çaykara civarı Rumcasındaki Çitakizmos özelliği (K harfinin TS, C veya Ç olma durumu) göz önüne alındığında ise, kelime “mardouraçi” olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu arada, Helence “μάρδος - mardos” avlu anlamına gelmektedir. Bu kelimeden türeme Rumca’da “mardaçi” diye bir kelime vardır. Bu, uzun ince ağaç gövdesine verilen isimdir. Karadeniz’de, uzun ince ağaç gövdeleriyle, evlerin yan ve alt kısımlarında ot kurutma yerleri yapılır. Bu kelime ilk defa M.S 234 yılında tarihçi İrodianos tarafından kullanılmış olup, orta çağlara kadar da farklı yazarlar tarafından kullanılmaya devam edilmiştir. Daha sonrasında ise bu kelimeyi kullanana rastlanmamıştır.
Anlam: uzun, ince ağaç gövdeleriyle oluşturulan kurutma avlusu. Marduraç denen bu bölge en çok güneş gören yer olduğundan, eskiden burası ot kurutma yeri olarak kullanılıyordu. Bu isim muhtemelen bu nedenle buraya verilmiştir.
Eşişim: benzerine rastlanmamıştır.

Mesoraş
Mesoraşi < mesoraş.
Anlam: dağın orta yeri, yayla ile köyün ortası, yaylanın orta yeri.
Eşişim: Mesoraşi / Seres, Mesoraşi

Niyaziyoraş
(niyazioraşi) < niyazoraş.
Anlam: Niyazi’nin ormanı, Niyazının dağ yamacı.
Eşisim: benzerine rastlanmamıştır.

Okseyes
(oksia) kelimesinden türeme çoğul “oksies < oksees < okseyes”.
Anlam: gürgenler.
Eşisim: Oksias

Oksoti
(oksoti) < oksoti.
Anlam: gürgenlik.
Eşişim: sadece birinci kelime ile ilgili onlarca toponime rastlanmıştır. Oksea / İkaria

Panlağulos
(pan + ağlaios) < panağleos < panağulos. Bu kelimeye “panlağulos” olarak da rastlanmaktadır. Burada “ağulos veya lağulos” kelimesine sadece “pan” eklenmiştir. Anlam olarak üstü, yukarısı anlamındadır. Ağulos veya Lağulos için bkz. Ağulos maddesi!
Anlam: ışıklı mahallesinin üstü. Burası bir mahalle olup, sonradan adı “Serinsu Mahallesi” olarak Türkçeye çevrilmiştir.
Eşişim: benzerine rastlanmamıştır.

Peğadopuli
piğadopuli < peğadopuli ve nesnel haliyle < peğadopulo.
Anlam: ufak kaynak suyu.
Eşisim: sadece birinci kelime olan peğadi ile ilgili onlarca toponime rastlanmıştır.

Poro
poro.poros
Anlam: kaynak.
Eşişim: Poros

Potameya
potamea < potamia < potamiya.
Anlam: derelik. Burası bir mahalle olup, sonradan “Dere Mahallesi” olarak Türkçede adlandırılmıştır.
Eşişim: Potamia

Sarbolitho
sarpolithos < sarpolitho.
Anlam: küp şeklinde kaya.
Eşisim: benzerine rastlanmamıştır.

Siron
(siron) < siron.
Anlam: depolama yeri.
Eşisim: benzerine rastlanmamıştır.

Spentam
(sfentami) < spentam.
Anlam: Akçaağaç.
Eşisim: Sfentami

Şahtorman
ve bu kelimenin mastarı durumunda olan orman (saktorman + to + orman) < sahtormantorman.
Anlam: ıslak orman, çamurlu orman.
Eşisim: benzerine rastlanmamıştır.

Şersa
şersa.
Anlam: boş arazi. Burası bir mahalle olup, sonradan adı “Şirin Mahallesi” olarak Türkçeye çevrilmiştir.
Eşisim: Şerso

Tsaluka
thaloka < tsaluka. Burada “TH” tek harf olup zamanla sadece “T” ve Çitakismos ile birlikte “TS” şeklini alarak < tsaluka olarak deforme olmuştur. Bu kelime aynı zamanda Türkçeye “çalı” olarak girmiştir.
Anlam: dallardan oluşan demet.
Eşisim: Tsaliki

Tsaxmut
(amouda). Burada iki ismin bileşiminden dolayı kısalma mevcuttur ve bu Rumca birleşik kelimelerinde bir sistematiktir. Yani genel olarak rastlana bir durumdur. Genelde ilk kelimenin sonu ve ikinci kelimenin başından kırpılarak bir kelime ortaya çıkar. Buna göre ortaya çıkan kelime başta “saxmouda (X=sert H)” ve daha sonra da Çitakismos (K, S ve G’lerin zamanla TS, C veya Ç olma durumu) ile birlikte “Tsaxmut” halini almıştır.
Anlam: çamur, yumuşak kum, çamurlu toprak. Zaten yaylanın özelliği de bu etimolojinin sonuçlarına uygundur.
Eşisim: benzerine rastlanmamıştır.

Tsişonoto
Hel.: (kison + oto) < kisonoto ve bölgede kullanılan Rumcanın Çitakizmos (K harfinin TS, C veya Ç harfine dönüşmesi) ile < Tsişonoto.
Anlam: Sarmaşık bitkisinin bolca bulunduğu yer.
Eşisim: Kisos / Mağnisia,

Tufa
(tufa) < tufa.
Anlam: evin veya bir yerleşim yerinin üst kısmına verilen ad.
Eşisim: Toufa

Vasilaç
(vasilaki) ve Of, Çaykara ve Sürmene bölgesi Rumcasında kullanılan Çitakismos (K harfinin bazı durumlarda Ç gibi telaffuz edilmesi) durumuna göre “vasilaçi” < vasilaç.
Anlam: ufak Vasili, Vasilcik. Bu kelime erkek ismi olarak kullanılmaktadır. Burası bir mahalle olup, sonradan “Camicivarı Mahallesi” olarak Türkçe isimlendirilmiştir.
Eşisim: Vasilaki

Xartsan
(xartsin) < xartsan. Burada “X” harfi “KH” veya “CH” gibi telafuz edilmektedir. Burası bir mesire yeridir.
Anlam: herek, uzunca fasulye çubuğu.
Eşisim: Xartsiudi

Zertapatsixa
Zerta veya Serta (bir isim veya lakap olmalı) + πάτσιχα (patsiha) < zertapatsixa < zertapatsiha. Burası bir mesire yeridir.
Anlam: Zerta’nın barakası, Zertanın mesire evi.
Eşisim: Benzerine rastlanmamıştır.

Ziğoyira
(ziğos + yiro) < ziğoğiro < ziğoyira.
Anlam: çevresi eğimli, yuvarlak. Bu kelime aynı zamanda
Eşisim: Ziğos

Yukarıda yaptığım çalışma sonucunda vardığım etimolojik sonuçların, Türkçe isimleri ve yer özellikleri ile de örtüştükleri görülmektedir. Bazı kelimelerin de zaten bölgede kullanılan Romeyika dili içerisinde yer aldıkları ve güncel olarak kullanıldıkları, en azından yöre diline vakıf olan herkes tarafından bilinmektedir. Ayrıca, Antik Helence ve Yeni Yunanca dillerine vakıf olan, bunlardan en azından birini bilen herkes, yapılan etimolojilerin doğruluklarını rahatlıkla anlayabilir.

Son olarak Ğorğoras köyünün “nam-ı diğer”ini, yani PAÇAN ismini ele alalım.

Paçan
(patani) < patan. Bu kelimenin “T” harfinde, yukarıdaki örneklerde olduğu gibi Çitakismos vardır. Böylece, kelime buna göre şekillenerek “Patsan” formatını almaktadır. Kelimedeki “TS”bileşiğinin karşılığı Türkçede her zaman “Ç” gibidir. Kelimelerdeki “T” harflerinin tarihsel süreçte “TS, C, Ç veya nadiren S” harflerine dönüşmesine birkaç örnek daha ekleyeceksek, “Thalatta < Thalassa = Deniz”, “Titthos < Tsitsi = Meme”, “Tettiğks < Tzitzikas veya Cicikas = Çekirge”, vb. gibi örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Anlam: genişçe kap, çanak.

Bilindiği üzere, “Paçan” ismiyle ilgili olarak yazan Türk Tarihçiler, bu ismin Peçeneklerle ilgili olduğunu iddia etmişlerdir. Bu nedenle, “Paçan” maddesi ile ilgili etimolojik verilerden emin olabilmek için, biraz da etrafındaki toponimleri inceleyelim. Bilindiği üzere, Paçan köyünün bir mahallesi durumunda olan ve en aşağıda, dere boyunca yayılan “Vahtanç” veya doğru telaffuz şekliyle “Vaxtanç” vardır. Şimdi bir de bu kelimeye bakalım.

Vahtanç
(vahthi) +  (angio) < vahtangio. Burada yine bölgede bolca rastlanan “G veya Ğ” harfinin “C veya Ç” harfine dönüşmesi durumuna göre, kelime doğal olarak “vahtanç” veya doğru telaffuz üzerinden yazacaksak “vaxtanç” olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu deformasyon durumuna (G veya Ğ harflerini C veya Ç harflerine dönüşmesi) yöreden bir iki örnek vereceksek, Arhancelos (Arhangelos), Eğrisu yaylasının adı olan Kancilopotamo (Kangelopotamo) veya tıpta kullanılan Angio’nun Ancio veya Anjiyoya dönüşmesi gibi örnekler verilebilir.
Anlam: çanağın dibi.
Eşisim: benzerine rastlanmamıştır.

Not: Yukarıda verdiğim bilgiler, “Çaykara’nın Reel Tarihi” (bu başlık değişebilir!) adlı çalışmamdan bir alıntıdır. Verdiğim köy, mahalle, mevki ve mekân adları sadece birkaç örnek olup, bu köye ait toponominin tamamını kapsamamaktadır!

Ayrıca, zamanla bu içeriğin daha da genişletileceği, muhtemel hataların düzeltilebileceği ve verilen bilgilere kaynak gösterileceği durumu mevcuttur. Bu nedenle, izin alınmadan veya www.egriderekoyu.net sitesine link verilmeden alınıp herhangi bir yerde yayınlanmaması, paylaşılmaması ve kullanılmaması rica olunur!

Hazırlayan: Vahit Tursun Tarih: 06.09.2014
Site aktarım Tarih: 11.12.2018




Login


 

Ziyaretçi Defteri

pasamehmet
Herkeze Selam, acaba bu ""Sülaleye dayali Soy Ağacimiz."" ne zaman faaliy...

Ilkokul Mezunlarimiz

Eğridereköyü İlkokulu ilk olarak 1948 - 2008 Eğitim Yili

Calisma Asamasinda

Eğridere Köyü Facebook

Sosyal Medyada da, beraber kalalim.
Takip et Tiklayiniz

Go to top