Zelaka'nın Kıblesi

Taşören Köyü’nün güneyinde Eğridere Köyü bulunduğu için, Taşörenliler namaz için kıbleye yönelirken ister istemez Eğridere’ye doğru da yönelmiş olurlar. Hatta çevrenin en yüksek tepesi olan “Kalusa Tepesi” sembolleşir bu bağlamda. Buna Yeşilalanlılar da dâhildir.

ZELAKANIN KIBLESİ

Taşören Köyü’nün güneyinde Eğridere Köyü bulunduğu için, Taşörenliler namaz için kıbleye yönelirken ister istemez

Eğridere’ye doğru da yönelmiş olurlar. Hatta çevrenin en yüksek tepesi olan “Kalusa Tepesi” sembolleşir bu bağlamda.
Buna Yeşilalanlılar da dâhildir.
Zira Eğridere onların da güneyindedir ve “Kalusa” onların da kıblesidir.
Her iki köyde, namaz kılmayanlar için “Kalusa’ya dönmez, o da Kalusaya dönmeyenlerdendir” gibi deyimler oluşur zaman içinde.
Bu durum karşılıklı sohbetlerde çeşitli şekillerde konu edilir ve kahkahalara vesile olur.
Sorsanız niye Kalusa, nereden geliyor bu isim diye, ya bilmem derler ya da, ne bileyim Rumlardan kalma bir isim deyip geçerler.

Oysa “Kalusa Tepesi” adını Asya’dan alıyor.
Bölgede kullanılan ve menşei araştırılmamış birçok kelime ve isim gibi.
Kalusa, İran’ın Hazar Denizi kıyısında 2006 Nüfus Sayımına göre 52 hane ve 208 nüfustan oluşan bir köyün adıdır.
Aynı Kalusa’ya bir başka yerde;
Hindistan’ın Kaşmir Bölgesi’nde, 72 hanelik bir Müslüman köyü olarak da rastlıyoruz.
Demek oluyor ki, eskilerimiz bu ismi taaa oralardan taşımışlar Eğridere’ye ve en yüksek tepeye koymuşlar.
Zira Hindistan’da o bölgede hizmet vermiş bir din adamının da ismiydi vakti zamanında. Bu konular uzun hikâyelere dayanır.
Okumak araştırmak gerekir kelimeleri, deyimleri tek tek.
Araştırılırsa görülecektir ki, kullanılan on kelimeden ikisi batı menşeli ise, sekizi doğu kökenlidir.
Keza, yapılan araştırmalar, geçmişte bu bölgede kullanılan yerel lehçenin de ağırlıklı olarak Arapça, Farsça, Türkçe, Türkmence, Hinduca, Urduca, Çince, Lazca, Ermenice, Hazarca, Gürcüce… ve çok az miktarda Batı dillerinden karıştırılarak oluşturulduğu ve yazılı dili olmayan bir dar bölge ağzı ve iletişim biçimi olduğunu göstermektedir.
Güneşli kış günlerinden bir gün, Zeleka’nın bir grup ihtiyarı köyün Eğridere’ye bakan ve sehil diye tabir olunan (ki bu kelime de Arapçadır, güneşli, kolay işlenen arazi manasındadır) tarafında, bir evin “yan hayatı” ismiyle musemma, oturulup güneşlenilen, misafir ağırlanıp sohbet edilen,
Allah ne verdiyse yenilip içilen geniş gömme balkonu andıran bölümünde derin bir sohbete dalarlar.
İş Cennet’e, Cehennem’e, ibadete, ölüme dayanınca, ihtiyarlardan biri: -
Yahu uşaklar, yıllardır Kalusa’ya dönüp namaz kılıyoruz; bir gün Ğorğoraslılar hak iddia edip bize “Kalusa bizimdir, oraya yönelip namaz kılmayın” deseler ne yapardık, nasıl çıkardık işin içinden diye sorunca arkadaşlarına; ileri atılır bir diğeri:

Login


 

Ziyaretçi Defteri

pasamehmet
Herkeze Selam, acaba bu ""Sülaleye dayali Soy Ağacimiz."" ne zaman faaliy...

Ilkokul Mezunlarimiz

Eğridereköyü İlkokulu ilk olarak 1948 - 2008 Eğitim Yili

Calisma Asamasinda

Eğridere Köyü Facebook

Sosyal Medyada da, beraber kalalim.
Takip et Tiklayiniz

Go to top