Zamanı geri çevirmek mümkün değil.İnsan hayalinde böyle bir estantene yaşayabilir.Hızla akmakta olan zaman içinde yürürken insan hafızasına kazınan bazı olayları unutması mümkün değil.

Bu konuda İsmail Türüt’ün bir dizesi çağrışım yapıyor:
“Karşıya mahalleye vardı sevdalarumuz.
Ne kadar güzel idi çocukluk çağlarumuz”

Evet o çağların güzelliği belki çocukluk dönemlerinden kaldığı için unutulmaz olmuştur.Bir parça (Bir komat)mısır ekmeğiyle biraz peynirdi belki aşımız ama huzurumuz mutluluğumuz,heyecanımız.
Vardı.Şükrümüz,kanaatimiz vardı.Yiyeceklerimiz doğaldı.(Şimdi organik diyorlar).Ne kuş gribi,ne de domuz gribi korkumuz vardı.Kapalı da olsa kendimize has bir dünyamız vardı.Bu dünya bize yetiyor ve artıyordu bile.Çamenun öninde ve okulun öninde oynaduğumuz misket oyunu bizi mutlu ederdi.Şimdi maalesef çocuklarımız bilgisayar oyunlariyle büyüyor ve hiç te tatmin de olmuyor.Yetinmiyor.Bir doyumsuzluk var.

Bunun sebebi de Kapitalizm (Her şeyin para ile ölçülmesi)dir.Kapitalist sistem insanlara kazanma ve harcama İhtirası yükledi. Herkesin hedefinde kazanma hırsı var. Niçin kazanmalıyım sorusunu soran yok. Herkes kendi Şartlarına göre tüketim virüsü kapmış habire tüketiyor.

Gelin birlikte bir hayatımıza bakalım evimizde olan araç-gereçler ne kadar ihtiyaçtır.Yada gerçekten Zaruri ihtiyaç mıdır?Bir çok evde iki tv var.Hanımlar mutfakta iken dedikodu proğramlarını kaçırmamak için Ya da çocuklar çizgi film izleyecek ebeveynler de +7,+12,…. gibiyaş tahdidi konmuş proğramları……

Geçelim kişilerin ekonomik durumlarına göre eğer Alamancı ise Trabezandan bir ev alacak orayı Dayayıp döşeyecek.Köydeki ev de ahşap tahta kurdu,fare vb.haşerat içinde nazik ev halkı yaşayamaz. O Zaman köydeki evi de yıkıp yerine durumuna göre bilmem kaç katlı ev yapılacak.O da yeni modern koltuklarla donatılacak.Bitmedi malumunuz yazın insanımız yaylalarda .Falancı yaylada two-Block ,filanca da Tree-Block ev yapmıştır.Eee bizim ki de bir ev de yaylada yapar.Bunların hepsini bir ihtiyaç olarak görebilirsiniz.Ama Allah aşkına bir işcinin birbuçuk aylık izninde bu evlerden hangisinde kalma şansı var?

Ya o evlere çürümeye terk ettiğimiz sanayi hurdalarına ne demeli.Buzdolabı,çamaşır makinesi,bulaşık makinesi,fırın,şofben…… dahasına devam etmeyeyim.Bunlarla kaç tane aç insan doyurulurdu?.......

Diyebilirsiniz ki bu parayı ben ne zahmetlerle kazandım elbette sefasını ben süreceğim.Kapitalist felsefeye göre doğrudur. Çünkü insanın bir sorumluluğu yoktur. Kazanır, yer, içer, yaşar…….

Oysa bizim manevi değerlerimiz var(dı) Kazandığımızdan yıllık %2.5 zekat vermeliydik. İhtiyaç sahibi insanlara sadaka olarak dağıtmalıydık,diğergam olmalıydık (Empati yapmalıydık)konu komşuya ikramda bulunmalıydık. Çevremiz dışında bulunan ve zengin Avrupa ülkelerinin sömürdüğü yer altı ve yerüstü kaynakları talan edilmiş aç ve sefil insanları-birinci sınıf koltuklarımızda LCD tv’lerde elimizde Coca Cola bardağı ile izlerken vicdanlarımız sızlamıyor ve de iki damla göz yaşı gözümüzden süzülmüyor ise vay bizim

İNSANLIĞIMIZA,İSLAMLIĞIMIZA!!!!!!

Mehmet ÇOKLUK - ERZİNCAN
22 Mayıs 2009

Login


 

Ziyaretçi Defteri

pasamehmet
Herkeze Selam, acaba bu ""Sülaleye dayali Soy Ağacimiz."" ne zaman faaliy...

Ilkokul Mezunlarimiz

Eğridereköyü İlkokulu ilk olarak 1948 - 2008 Eğitim Yili

Calisma Asamasinda

Eğridere Köyü Facebook

Sosyal Medyada da, beraber kalalim.
Takip et Tiklayiniz

Go to top